7 Kasım 2013 Perşembe

SANATLA BAŞBAŞA



















  • SANATLA BAŞBAŞA TOPKAPI SARAYI

    Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Topkapı Sarayı Fatih Sultan Mehmed tarafından 1478’de yaptırılmış, Abdülmecit’in Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırmasına kadar yaklaşık 380 sene boyunca devletin idare merkezi ve Osmanlı padişahlarının resmi ikametgahı olmuştur.
    Fatih Sultan Mehmet,babası Sultan II.Murad'ın Edirne'de yaptırdığı Saray'ın planından olduğu gibi ihtişamından da esinlenerek Topkapı Sarayı'nı inşa ettirdği bilinmektedir . (Saray-ı Atik ,Eski Saray ).Kaynaklarda Saray-ı Cedid-i Amire olarak geçiyor .Marmara'ya ve Boğaziçi'ne hakim bir konumdadır .Yeni Saray bu günkü adıyla Topkapı Sarayı inşa edildi. (1460 -1478 ) tarihleri arasında . Topkapı Sarayı'nda Osmanlı mimarlığının 15-19 yüzyıllar arasında geçirdği evreleri yansıtan yapılar vardır . Topkapı Sarayı'nda üçüncü avlu'ya Babü's saade adı verilen kapıdan girilir . Topkapı Sarayı;Birun, Enderun ve Harem olmak üzere 3 ana bölümden ve ard arda dört avluyu çevreleyen köşkler,kasırlar ,camiler ,divanlar ,devlet daireleri , kütüphaneler,koğuşlar ,mutfaklar,çeşmeler ve bahçelerden oluşan Saray 1400 m uzunluğunda 28 kuleli bir surla kaplanmıştır .Bu surların yedi kapısı vardır.(Otluk kapı(Ahır kapı ).Demir kapı ,Soğuk çeşme kapısı ,Babu Hümayün ,Topluk kapısı ,Değirmen kapısı ,Balıkhane kapısı . Saltanat hazinesi ,Mukaddes Emanetler ve imparatorluk arşivleri Topkapı Sarayın'da muhafaza edilmiştr. Yaklaşık 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim merkezi olarak Topkapı Sarayı 1853 'ten sonra devlet protokolü ve merasimlerine ilişkin gereksinimleri karşılamakta yetersiz kaldığı için Boğazdaki Dolmabahçe Sarayına taşınmıştır . Topkapı Sarayı müze olarak ziyarete açılması Abdülmecit dönemine rastlamıştır. Topkapı Sarayı 3 nisan 1924 'te Atatürk'ün emriyle müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Topkapı Sarayı 1985 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi'ne giren İstanbul Tarihî Yarımada içerisindeki tarihi eserlerin en başında gelmektedir. 
     
    Turizimin en gözde nadide ESERİ TOPKAPI SARAYI
  • Saime Topal

Troia VI Uygarlığı ( M.Ö. 1800- 1200

Troia VI Uygarlığı ( M.Ö. 1800- 1200
      
      Troia VI döneminde yazı kullanılmadığından bu yerleşmeyi Yeni Tunç Çağı (M.Ö. 1800 - 1200 ) uygarlığı olarak tanımlıyoruz .13,yüz yılda Troia krallarının ,komşu krallarla yazışmak için çivi yazısı ve Linear B yazısını bilen saray katipleri ,kullandıkları şüphesiz kalıntılar arasında hiç bir yazıta rastlanmadğı için Troia VI dediğimiz gibi bir yeni Tunç Çağı uygarlığı olarak sınıflandırmak gerekir .Batı Anandolu 'da bir ülke olan Vilusa' nın İlion ya da İlios' la ayrıca yine Hitit metinlerinde, Turuişa'nın Troia sözcüğü ile benzerliği ilginçtir .Bununla beraber anlaşılıyor ki Troia ile Hattuşa arasında bağlantı çok azdı .Hitit çanak çömleğinin parçaları Troia'da bulamamıştır .Her iki kültürün mimarlık ve seramik sanatlarında görülen benzerlik doğrudan bağlantı olduğunu kanıtlamaz .Troia daha çok geleneği ve jeopolitik durumu ile Batı'ya yönelmişti .Hellas ve Kyklad kökenli mat çanak -çömlek ve Myken kökenli ürünler göze çarpanlardır .Troia'da Girit sanat ürünleri ile Kıbrıs seramik parçaları da bulunmuştur .Bunlar Troia VI'nın yerel çanak çömleği tek renk, sade ve çok az dikkati çekecek niteliktedir .Troia VI' nın en güzel sanat ürünleri

eski yerleşim bölgelerinde bulunmuş olan Mingas seramiğidir .Yunanistan'da yaşayan çağdaşları ,Troia'lılar çömleği ortak oldukları anavatan'larından beraberinde getirmişlerdir .Kazılarda elde edilen ve daha başka sanat eserleridir .İstanbul Arkeoloji müzelerindedir .
PANORAMA 1453 TARİH MÜZESİ  








İSTANBUL TOPKAPI KÜLTÜR PARKI / ZEYTİNBURNU

Muhteşem görkemiyle eser görmeye değer . İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın katkılarıyla açılan Müze ,eserin yapımında Kadir Topbaş'ın mesai arkadaşları ve sanatçıları tebrik ederim . Bu güzel eseri Ülkemize , İstanbul'a armağan ettikleri için kutluyorum... Panorama 1453 Üç boyutlu görselliği ve ses efektleri muhteşem .Estetiği ve teknik özellikleriyle ülkemizin müzelerimize verdği değeri göstermektedir..Muhteşem eserlerin görselliğinin yanında ,hüznü de yaşıyorsunuz.Savaşların ne kadar elem verici olduğunu yaşamasak'ta gördüğümüz manzara etkiliyor.. Bu yaşadğımız huzurlu günlere her zaman dua edip dost ve kardeşçe yaşamayı borç bilmeliyiz ... İstanbul'un Fethi Padişah Fatih Sultan Mehmed tarafından 29 Mayıs 1453 'te ..İstanbul'un Fethi tarih'te kahramanlık destanı olarak yazılmıştır..Fatih Sultan Mehmed Güzel sanatlarla ,felsefeyle ,tarihle hatta şehircilikle de yakından ilgilenen bir hükümdardır.Kültür ve ticaretin gelişmesi amacıyla camiler,medreseler yaptırdı.(Avni mahlasıyla yazdığı şiirleri Cumhuriyet döneminde yayımlandı .
HARİKALAR DİYARI İSTANBUL'DA AYASOFYA MÜZESİ 

Ayasoya Müzesi ,Sultanahmet semtinde yer almaktadır .Bizans İmparaotorluğu döneminde kilise olarak inşa edilmiştir .Doğu Roma İmparatorluğu'nun merkezi olmasından sonra Kral II. Constantinüs tarafından yaptırıldı.( 360 ).Hagia Sopiha (Kutsal Bilgelik )adını almıştır.( 1453 )Yılında Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'un fethiyle cami'ye döndürülmüştür .( 482 ) yıl cami olarak kullanılmıştır . İç mekanı Bizans sanatının bütün güzelliğini ve görkemini yansıtır. Mozaikler ,renkli mermerler ,fildişi levhalar ,gümüş ve altın eşyalar kullanılmıştır. Duvar'larda dinsel İkona resimleri bulunmaktadır. Güney kapısı üzerinde kucağında İsa ile tahtta oturan Meryem'in mozaiki bulunmaktadır .FatihSultan Mehmed döneminde yapıya bir minare ve yeni bir mihrap eklenmiştir .II. Beyazıt döneminde bir , II. Selim döneminde iki minare eklenmiştir .III. Murad döneminde' de onarılmıştır. Ayasofya en öenmli onarımı Abdülmecid döneminde onarılmıştır . Osmanlı Padişah ve Şehzadelerinin bazılarının türbeleri bulunmaktadır .Ayasofya Atatürk'ün isteğiyle ve Bakanlar Kurulu'nun 1934 'te aldğı kararla müzeye dönüştürlmüştür.



Müze Pazartesi hariç hergün ziyarete açıktır ..  





  • İSTANBUL' UN NADİDE SARAY'LARINDAN  

    BEYLER BEYİ SARAYI
    19. yüzyıl,Osmanlı mimarlık tarihinde çok sayıda saray ve köşkün yapıldığı bir yüz yıl olarak yer alır .Boğaziçi' nin Anadolu yakasını,görkemi ve zerafeti ile süsleyen bu günkü saray daha önce II.Mahmud zamanında yaptırılan ve 1851'de yanan ahşap sarayın yerine 1865'te Padişah Abdulaziz tarafından yaptırılmıştır Mimari Sarkis Balyan'dır .
    Saray Kompleksinde ayrıca ,Harem ve Selamlık bahçesinde




    bulunan Deniz Köşkleri ,Tünel ile üst set bahçelerinde büyük havuzun etrefında yer alan Sarı Köşk ve Saltanat atlarını barındırmak amacıylainşa edilmiş Ahır Köşk yer almaktadır .

    Beylerbeyi Sarayı özellikle yabancı devlet misafirlerini ağırlanmasında kullanılmıştır . Abdülaziz çoğunlukla yaz aylarını burada geçiridi . Abdulhamid Balkan Savaşları başladıktan sonra Selanik'ten buraya getirilmişti . Sarayda kalan yabancı konukların önde gelenleri arasında III.Napolyon'nun eşi Fransa İmparotoriçesi Eugénie , Avusturya İmparatoru Fransız Joseph ,Karadağ Kralı Nikola ,İran Şahı Nasıreddin ve Grandük Nikolay sayılabilir.



    Saray'ın ziyaret günleri Pazartesi Perşembe hariç hergün açıktır (08:30 -17:00 Beylerbeyi , Üsküdar

2 Kasım 2013 Cumartesi




KONYA ' DA  KARAHÖYÜK  
















Konya’nın 10 km. güneyinde bulunan Karahöyük



Kültepe Ib sürecine ait evler uzun mekân tipindedirler .Bu evlerde ocaklar ,fırınlar ve erzak saklamaya yarayan büyük küpler bulunmuştur.Odaları aydınlatmak için üzüm salkımı biçiminde yapılmış kandiller bulunmuştur .Konya Karahöyük'teki sarayda birde banyo odası bulunmakta ,burada bulunan banyo teknesi pişmiş topraktan oturularak yıkanılıyordu .Evler ince duvarlı ve bu nedenle de tek katlı idi .Ancak Konya Karahöyük'teki saray ,kalın duvarları göz önünde tutulursa iki katlı idi ( Buluntular Konya müzesi'nde ).
 ACEM HÖYÜK 

 AKSARAY  il merkezinin 18 km. kuzeybatısındaki Yeşilova ilçesinde yer alan birhöyüktür.





Acemhöyük'teki kalıntıların en önemlileri Beylikler dönemi'ne aittir .Burada Anadolu'da bugüne kadar ortaya çıkarılmış olan sarayların en büyüğü bulunmuş . 40 odası meydana çıkarılmıştır .Sarayın temelleri taştan ,duvarları Hatıllarla takviye edilmiş kerpiçten .Saray odalarında bulunan seramik ,fildişi ve bronz eserlerle mühür baskıları Neşa ,hattuşa ve Konya Karahöyük' te bulunmuş uygarlık eşyasının benzerleri'dir. Beylikler Dönemi sanat eserleri .Alişar ve Alacahöyük 'te bulunmuştur .Raci Temizer'in kazdığı Eski yaparda'da bu döneme ait güzel eserler ele geçmiş olup ,bunlar diğer sözü geçen yerlerin buluntuları gibi Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi 'nde sergilenmektedir .  


saimetopal@gmail.com
İLKEL SANATLAR 







Batılı olmayan ya da kabile düzeyindeki halkların büyük çeşitlilik gösteren sanat ürünleri için kullanılmaktadır...İspanya 'da bulunan mağara resimleri Paskalya adasında 'ki dev anıtları ,Yeni zellanda Yerlilerin yüz ve bedenlerini kaplıyan ilgin dövmeler ...Kamerun 'daki ağaç oymaları ,Kanada' daki taş heykelleri, Cava'nın gölge oyunu ,kuklaları ..Guetemala 'nın nakışlı ,çanak çömlekleri ..Brezilya' nın çeşit ,çeşit sepetleri .Alaska' nın Totemleri .Panama'nın işlemeli dokumaları .Japonlar 'ın pişmiş toprak heykelcikleri ,akla gelenlerdir....Bazı topluluklarda sanat özellikle dinsel törenlere yönelik olarak gelişirken ,bazı topluluklarda daha çok süsleme ,eğlence ya da ticaret amacıyla ortaya çıktı .Bazen ilkel sanatlarda salt güzel bir şeyler yaratmak ta bir amaçtı .Leonardo da Vinci' nin sanat anlayışı ,uslûbu ve tekniği Picasso' dan ne kadar farklıysa ,ilkel sanatlar söz konusu olduğunu Nijerya ' daki bir Yoruba maske yapımcısı ile Brezilya' lı bir sepet üreticisinin ya da sabun taşından heykel yontan bir Eskimo ' nun sanata yaklaşımı o kadar birbirinden farklıydı .Bu sanatçıların ortak noktası, her birinin güzel sanatlar yaratma tutkusudur . 20. yüzyılın ,başlarında aralarında Picasso ,Braque ,Matisse ve Modigliani' nin de bulunduğu Avrupa' nın önde gelen resamları antropoloji müzelerinde sergilenen ilkel sanatlara ilgi gösterdiler .