4 Kasım 2011 Cuma

SANATLA BAŞBAŞA


KLASİK TÜRK SANATLARI  MERKEZİ 

      Kökleri Uygur Türklerine kadar dayanan süsleme sanatlarımız ,14.yüzyıldan itibaren köklü bir medeniyetin yapı taşları haline gelmiştir .16 .yüzyılda olgunluğunun  zirvesine ulaşan klasik sanatlarımız ,geçmişten günümüze bir köprü vazifesi görmektedir .
     
      TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı ,klasik sanatlarımızın  hak ettiği biçimde tanınması ve yeni nesillere aktarılabilmesi için,2004 yılında Yıldız Şale kompleksi  içinde bulunan Ferhan Binalarında ,Klasik Türk Sanatları Merkezi'ni hayata geçirdi.

      Hat ,Tezhip ,Minyatür ,Ebru ve Osmanlı Türkçesi derslerinin verildği bu merkezde öğrenciler ,Ön başvurudan sonra yapılan bir sınavla seçimekte ve eğitimin sonunda ,Milli Eğitim Bakanlığı onaylı bir sertifika almaya hak kazanmaktadır .Devamın  mecburu olduğu eğitim, ücretsizdir . 
     
      Levent Karaduman (Hat) ,Nilifer Kurfeyz ,Selim Sağlam (Tezhip) ,Taner Alakuş (Minyatür ),Hikmet Barutçugil (Ebru ) Gibi uzman hocaların ders verdği merkez,bu defa da ustaların eserlerinden oluşan ve hem gözlere hem gönüllere hitap eden sergiyle klasik sanatlarmızı bir kez daha sanat severlere buluşturuyor .
        GOOGLE TRANSLATE:
      
       CLASSICAL TURKISH ARTS CENTER

       Decorative arts dating back to the roots of the Uighur Turks,from the 14th century has become a fundamental building blocksof civilization, .16. Century, reaching the peak of maturity of theclassical arts, acts as a gateway from past to present.
     
       Department of National Palaces, deserves the recognition ofthe classical arts, and to be transmitted to new generations, in 2004, in Yıldız  Şale complex in the Ferhan Buildings, Classical Turkish Arts Center has implemented.

       Calligraphy, illumination, miniature, and Ottoman TurkishMarbling verildği courses in this center, students and education inpre-application made ​​after the end of seçimekte an examination,approved by the Ministry of Education is entitled to a certificate.Continued education is obligated to, free of charge.
     
       Levent Karaduman (Line), Nilifer Kurfeyz, Selim  Sağlam (Illumination), Taner Alakuş (Miniature), Hikmet  Barutçugil (Ebruas they head verdği expert instructors course, this time consisting of the works of the masters and the people's hearts and appeals to both the eye and the exhibition is a classic  arts  once again brings together art lovers.      

google translation
          



                         
     Hat Sanatçımız Levent Karaduman 

15 Ağustos 2011 Pazartesi

NAMIK KEMAL
















Sanat Editörümüz Saime Topal . Namık Kemal Müzesi hakkında araştıma ve bilgiler almıştır .

 Vatan ve Hürriyet Şairi Namık Kemal 21 Aralık 1840 tarihinde Tekirdağ'da doğmuştur.
  O, Vatan ve hürriyet için gönül vermiş büyük bir idealist,aynı zamanda gerçek bir kahramandır.Namık Kemal'in siyasal,sosyal,kültürel alandaki etkisi pek derin, geniş ve sürekli olmuştur.Vatan şiirleri her Türk münevverinin dilinden düşmeyen ölmez eserleridir.Yazılarında ve şiirelerinde daima Vatan sevgisini, hürriyet aşkını, mertliği, feragatı, haksızlığa karşı koymayı gür bir ses, coşgun bir heyecan ile hayatının sonuna kadar haykırmıştır.




       NAMIK KEMAL EVİ


              Vatan şairimiz Namık Kemal'in 1840 yılında Tekirdağ'da doğduğu evin yakın çevresinde eski Tekirdağ evleri örnek alınarak, Namık Kemal'in hatırasına Tekirdağ Namık Kemal Derneği tarafından 1993 yılında yaptırılmıştır.



















NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ .
   Namık Kemal Üniversitesi 2006 yılında kurulmuştur. Daha önceden Trakya Üniversitesine bağlı olan fakültelerden Tekirdağ'da bulunanlar, Namık Kemal Üniversitesi bünyesine katıldı. Ayrıca Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, 17 Mart 2006 tarihinde kurulmuştur.Kasım 2008'de 1996 yılında Kadın-Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi olarak inşa edilen ve son yıllarda Göğüs Hastalıkları Hastanesi olarak kullanılan hastane Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan protokolle Namık Kemal Üniversitesine devir edilmiş olup, bu gün 20 Anabilim Dalı ile Üniversite Araştırma ve Uygulama Hastanesi olarak poliklinik hizmeti verilmektedir.


                          saimetopal@gmail.com                                                                                          

14 Temmuz 2011 Perşembe

TEKİRDAĞ RAKOCZİ MÜZESİ

Barbaros Caddesi üzerinde eski bir Türk evi olan bina 1676-1735 yılları arasında yaşayıp,son yıllarını Tekirdağ'da geçiren Erdel Prensi ve Macar Halk Kurtuluş Kahramanı II. Rakoczi Ferenc'in anılarına dayanarak Macar Hükümetince müze olarak düzenlenmiştir.
Mülkiyeti ve içindeki şahsı eşyalarıyla birlikte Macar Hükümetine ait olan müze 25 Eylül 1982 tarihinde ziyarete açılmıştır.Sergilenen eserler arasında Türk-Macar ilişkilerine ve iki ulusun halk sanatlarındaki beraberliklerini simgeleyen eserler ile Rakoczi'nin sahsı ve ailesine ait eşyalar yer almaktadır.

II.RAKOCZİ FERENC
Bugünkü Slovakya'da bulunan Kassa(Kösice) İli'ne bağlı Borsi Kasabasın'da doğdu.1689 yılında Osmanlı Devletinin II.Viyana Kuşatması'ndan güneye Belgrad'a kadar çekilmesi ile birlikte Osmanlı'nın terk ettiği Macaristan'ı , Avusturya işgal eder. Macarlar bu işgal üzerine ayaklanırlar ve 1703 yılına kadar aralıklarla devam eden bu savaşta II. Rakoczi Ferenc lider seçilir.Fransa, Rusya ve Polonya kendisine destek vaadinde bulundularsa da , gerektiği kadar yardımda bulunmayınca zaten zayıf olan Macar ordusu iyice zayıflar. Rakoczi'nin yurtdışında olmasını fırsat bilen diğer Macar beyleri, Avusturya hakimiyetini kabul ederek barış imzalarlar ve Rakoczi vatan haini ilan edilir.Bir müddet Polonya'da yaşayan Rakoczi, Fransa'ya sığınır. 1717'de Osmanlı Devleti yardım ve destek vaadiyle kendisini Türkiye'ye davet eder.Rakoczi bu daveti kabul edip, Osmanlı Devleti'nin gönderdiği bir gemiyle 1717 yılında Türkiye'ye gelir.Gelibolu'ya ulaşan Macar mülteciler önce Edirne'ye 2 yıl sonra İstanbul'a 1720 yılında Tekirdağa yerleştirilir.1758 yılına kadar Osmanlı Devleti'nin kendilerine sağladığı imkanlarla hayatlarını sürdürdüler. Burada öldüler ve buraya gömüldğler.Mezarları ve onlardan kalan eşyalar 1880'li yıllarda önce İstanbul'a 1906'da da Macaristan'a götürüldü.1914 yılında doğduğu yer olan ve o gün için hala Macar şehri olan I. Dünya Savaşı'ndan sonra Slovakya'da kalan Kassa'ya (Kössice) götürüldü.Burada Tekirdağ'da yaşadığı binanın aynısı inşa edilip, Türkiye'den götürülen eşyaları sergilendi.
Bugün Tekirdağ'da Rakoczi'nin anıları müzesi olarak hizmet veren bina, 3 katlı ve Osmanlı sivil mimarisinin tipik örneklerinden 1 tanesidir. Bina 1931 yılında imzalanan ekonomik ve kültürel anlaşma çerçevesinde,Macar Kültür Bakanlığı tarafından satın alınmıştır.Macar Hükümeti yapıyı yıkıp aslına uygun olarak yeniden inşa ettirmiştir.















































                                                                                                                    saimetopal@gmail.com
1932 yılında müze olarak ziyarete açılan bina, 1968 ve 1982 yıllarında 2 defa restorasyon görmüştür.Müzede sergilenen eşyalar, Rakoczi'nin Türkiye'den götürülmüş olan orijinal eşyalarının birebir kopyalarıdır.